Kayıtlar

Ağustos, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

SLIDING DOORS / Rastlantının Böylesi

Resim
kader ömrümüz, sonsuz olasılıklar ağında attığımız adımlarla şekilleniyor aslen. aldığımız her karar, kaçırdığımız her tren, geç kaldığımız her randevu, erken gittiğimiz her buluşma, gördüğümüz çarpıştığımız rastlaştığımız her insan bize yaşanabilecek sonsuz ihtimalli hayatların bir demeti gibi. Rastlantının böylesi bize sadece iki olasılığı sunsa da filmi seyrederken siz seyirci dahi olarak en az iki senaryo daha üretilebileceğini fark ediyorsunuz. hayat bu tesadüf dediğimiz anlar kadar seçimlerimiz ile de ilintili. kimi treni kaçırıyoruz kimi de söylememiz gerekeni söylemiyoruz. sistem içinde olması gereken mutlak anlar ise eninde sonunda her türlü takılmaya rağmen yaşanıyor. oluyor. hem sorgulaması hem seyirliği ile çok keyifli düşündüren gülümseten hüzünlendiren film Sliding Doors. yönetmen / Peter Howit yapım yılı  / 1998

127 HOURS

Resim
yazgım elimde  "bunu ben seçtim, hayatım boyunca yaptığım seçimler ve aldığım her nefes beni evrendeki bu çatlağa sürükledi. ve bu kaya varoluşundan beri burada tam da bu çatlakta beni bekledi.. kaçınılmaz buluşma.." yaşamda başımıza gelenleri hep bir başkasına yükleriz ve hep başkalarından gelecek mucize kurtuluşları bekleriz. suçlarız ve yardım isteriz. bunun böyle olmadığını yaşamımızın tüm kontrolünün bizde olduğunu, hem senarist hem oyuncu olduğumuzu bize anlatan harika bir film 127 Saat.  bir kanyon çatlağında sıkışıp kalan Aron Ralston 'un  yaşama tutunma ve yaşama dönme mücadelesi, kendi iç hesaplaşması ve umudu ve yaşamın tamda kendi elinde olduğunu bize gösterdiği filmin görüntüleri de çok keyifli. Bunun yanı sıra,  büyük şehir insanının doğada olma, doğayla bir olma isteği ve güdüsünün  Aron'un nereye gittiğini kimseye söylemeyecek kadar büyük olduğunu da vurguluyor. Doğa her daim çağırıyor. Az gerilim, çok adrenalin ve fazlasıyla içsel yü...

CONTACT - MESAJ

Resim
" O " İnsanlık uzunca zamandır "bilim ve din ayrıdır" yanılsamasından kurtuluyor. Contact da bunu çok iyi irdeleyen, yapım yılı göz önüne alındığında muhteşem görsel efekteklerle bezenmiş bir yapım.  Ve daha ötesi, harika solucan deliği geçişlerinde yaşadığı heyecanı, yatırımcılara öfkesini, evrene duyduğu tutkuyu ve dahası bir bilim insanı olarak bir ilahiyatçıya duyduğu aşkı müthiş güzelliği ile bizlere  yaşatan Jodie Foster, keyfin doruklarına götürüyor. Kuantumun güncel hayatta da algılandığı ve hissedildiği bir dünyada artık "evren eşittir yaradan, eşittir teklik, eşittir an" öğretisi ve gerçekliği, kitlelerce de benimseniyor. filmin kahramanının inancı ve yaradanı red edip, bilime odakladığı hayatı, inançla taçlanıyor. Astral yada boyutsal yolculuğun getirdiği ve tanımlayamadığı hiçlik anından, inancı da yanına alarak dünyaya dönüyor.  "O" her yerde herkese her biçimde kendini hatırlatıyor ve bir biçimde ( surette ) kendini gö...