ETERNAL SUNSHINE OF THE SPOTLESS MİND - SİL BAŞTAN




ruhparçan



"şu anda ölebilirim
gerçekten çok mutluyum
hiç böyle hissetmemiştim
şu anda tam olarak olmak isteğim yerdeyim"

Film büyüleyici. Ama özellikle bu sahne, buzun üzerinde yıldızları seyreden Clementine ve Joel'in nun yaşadığı o an, hepimizin hayatında hissetmek yada olmak istediğimiz anı betimliyor. Mutluluktan ölmek istemek. Ömrümüz boyunca bu bir kaç dakika için yaşamaz mıyız? Bu duygu selini yakalayabilmek ve orada kalabilmek için. 

Benim için filmin bu sahnesi vurucuydu. Filmin tümünde ise derin öğretilerle ilişkiler, kendimizi tanıma, kader formu irdeleniyor. Sevginin büyüleyici gücü önce kabul, sonra red ve tekrar kabulle tekamül ediyor. Farklılıkları kabulde sevginin bağlayıcılığı ve insanın kendini bilme süreci filmde sıkmadan romantizm içinde işleniyor. Kendilerine yaptıkları kendi itirafları ve hem kendileri hem birbirleriyle yaşadıkları yüzleşme, ayna vazifesi görüyor. Ve kırılmanın yaşandığı an oluyor, kaset dinlemeleri.

Akıcılığı, oyuncu performansları, öğretileri ve beyne hükmetme arzusunun inceden işlendiği film, defaten seyredilmeyi hak edenler listesinde yerini alıyor. 

Zihni silmeye çalışsak bile ruhparçamız, ruhparçamızın peşini bırakmıyor. O kaderde varsa yaşam ve kaderde varsa aşk, neyi kimi silerseniz silin yaşanıyor, sizi buluyor. 

Siz aramasanız da, ruhparçanızdan haberiniz olmasa da...
kimi bir deniz kıyısında, kimi bir trende, kimi bir filmin içinde...

bir'in içinde...


yönetmen / Michel Gandry
yapım yılı / 2006

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HIM MAS ALLA DELA LUZ / IŞIĞIN ÖTESİNDE OLAN

ALONG with the GODS / Tanrılarla Beraber

JUST LET GO / AFFETMEK