THE SHACK / BARAKA
gerçeklik özgürlüktür!
İnsanoğlu'nun en büyük çıkmazlarından, sorularından biridir. Madem bir Yaradan var ve sevgi dolu neden kötülüklerin olmasına izin verir.
Yaşadığımız tüm olaylarda, diğer insanları ve Tanrı'yı yargılarız. Haksızlık çemberine takılır kalır ve dahi yargıç oluruz. Olumsuzluklar, yanlışlar insanlardandır ve Yaradan bunlara müdahale etmeyip yaşanmasına göz yumar. İnsan acısıyla yoğrulur, öfkeyle beslenir ve isyanla hayatını sürdürür.
Oysa Yaradan, Bir, salt sevgiden ibarettir. Müdahalesi, izni, reddi, onayı vs. yoktur. İnsanoğlu Sevgiyle bir olduğunda, sevginin kendisi olduğunda hiçbir kötülüğün de kalmadığını anlayacaktır ya zordur o eşiği geçmek.
Kahramanımızın en küçük çocuğu bir cinayete kurban gider. Ölüm ve ayrılık insanın kabullenemediği en büyük iki acı ve travmadır. Sadece çocuğunuzun değil aile büyüklerinizin, arkadaş yada farklı insanların zamansız ve dış etkenli ölümleri veyahut terk edilmiş olmanız sizde Yaradan'ın sizi terk etiği duygusuna sürükler.
Cisme bürünmüş, Tanrı, İsa, Kutsal Ruh üçlemesinde ki insanların zenci, arap, kızılderili ve uzakdoğulu oluşları kadın, erkek, genç, yaşlı dengeleri; insanın darmadağın, kaotik ama muhteşem bahçeye benzetilmesi ve sevginin iz bıraktığı, gerçekliğin ise özgürlük olduğu farkındalıkları ile film çok güzel bir örgüde ilerliyor. Şaşırtıcı bir finale de imza atıyor.
Sadece sevmek ve sevilmek için bu dünyada olduğumuzu hatırlatan, çok sorunuza cevap olabilecek, idrak kanallarınızı belki de açacak, inanç ve farkındalık üzerine güzel bir film The Shack.
yönetmen / stuart hazeldine
yapım yılı / 2017
Yorumlar
Yorum Gönder