GRAVITY / YERÇEKİMİ
doğum / ölüm .... sonsuzluk
Sonsuz boşluk, dipsiz sessizlik ve yokluk...
Büyüleyici kamera çekimleri, 90 dakika süren gerilim ve sadece iki kişilik oyuncu kadrosu. Cuaron'ın hayal gücü ve uzay merakı ile muhteşem görüntü yönetmeni Lubezki'nin keyifli seyirliği.
Filmin tümü uzayda geçiyor neredeyse. İmkansız uzay ve fizik kuralları birleşkesi olsa da aslı ve alttan verdikleri yada bende uyandırdıkları ile son derece çekici bir yapıt.
Sınırsızlığı özgürlük varsayarız. Hayatımızda bizi çerçeveleyen her şeye bizi kısıtlar ve özgürlüğümüzü elimizden alır zannında yaşarız. Oysa sınırların olmadığı bir dünya sonsuz mutluluk gibidir. Filmde ise tam tersi bir duygu vurdu beni. Uzay boşluğunda yaşadığı çaresizlik ve umutsuzluk üzerine, kahramanımız ufacık kapsülde adeta özgürleşti. Sınırları olan ufak bir kapsüle girmek ve üzerindeki her şeyi atıp cenin pozisyonu ile kapsül içi boşlukta (ama sınırlı) kendini bırakışı çerçevenin içindeki özgürlük diye bağırıyordu adeta. Sınırların getirdiği özgürlük ve yaşama duygusu.
Sonsuz uzayda, ölümü tercih etmesine ramak kalan çok an yaşaması ama sonunda yaşamı seçen görüler duyular alması; mücadele etmesinin, yaşamda var olma savaşının bireysel çelişkileri ve savaşları, dünya hayatının uzay boşluğundaki izdüşümleri gibiydi.
Kahramanımızın bir kadın oluşu, kızını kaybetmiş bir anne oluşu ve o uzay aracından dünyaya dönebilen tek insan oluşu, yeniden doğumu hem dünyevi hem ruhsal doğumu sembolize ediyordu bana göre. Ve dünyaya düştüğünde ayaklarının altında var olduğunu hissettiği YERÇEKİMİ. Varoluş felsefesinde kendimizi hiçlik yolunda ararken, bizi hayata bağlayan dünyanın çekimi ile güçlü olabilme ve varlıkta yokluğu yakalayabilme yetimizi geliştirmeye kapı açıyor.
yapım yılı / 2013
Yorumlar
Yorum Gönder