REMEMORY / YENİDEN HATIRLA



hatıralar / hafıza


Her anımızla geleceğimizi şekillendirdiğimiz kuantum fiziğiyle kanıtlandığı gibi semavi dinlerce de yüzyıllardır anlatılır. ( Bakara 284.ayet ) ve  spritüel gelişimcilerce de artık yandısanamaz bir gerçeklik.

Şu an aslında aynı zamanda hem geçmiş oluyor hem gelecek. Ve beynimiz müthiş bir kayıt yaptığı gibi bir yandan da kozmik bilinç kayıtlarını açığa çıkarıyor. Yani her an varlığını büyüterek sürdürülebilir oluyor. ( biraz karmaşık evet :) ) 

Peki beynimiz tüm yaşanmışlığı kayıt edebilirken ve dahası o yaşanmışlıklarla geleceğimizi inşa ederken niçin dün gözlüğümüzü koyduğumuz yeri hatırlayamayız yada okul hayatımızdaki bazı günler çok net dir de çoğunluğu hiç yaşanmamış gibidir.  Bir insanla paylaştıklarımız bize geleceğin yollarını sunarken o insana dair niye hiç bir şey hatırlamayız, oysa o okuldaki prof 'un bir kelimesi bir cümlesi bize kariyer planımızı değiştirtmiştir. Acı veren, üzen anıları yaşanmışlıkları niye arkaya atar beyin. Silmediğini biliyoruz. Ancak neyi öncelikle olarak sıraladığı muamma. Bazı insan acı anılarını taze tutarken, çoğunluk neden mutluluk anlarını hatırlar yada travmatik anlar neden kiminde akıldan çıkmaz da kimin de hiç yaşanmamış, hiç olmamışcasına atılır ışıksız beyin kuyularımıza.

Film bu soruları sorduruyor size. En azından bende uyandırdığı sorgulama bu oldu. Tüm yaşanmışlığımda beynim benleydi ama niye kesik kesik tüm hafızam. Bu sistemin bir sonucu mudur yoksa henüz  algımız  tüm hayatı saniye saniye hatırlayacak manayı açamamış mıdır? Beynimiz kesinlikle bu kapasiteyi barındırıyor bunu biliyorum ama kapalı olması bizim bilinç düzeylerimizde ki terkip kapalılığından mıdır? 

Psikolog olan Gordon Dunn  tüm hafızamızı seyredebileceğimiz ve dahası kaydedebileceğimiz daha da dahası istemediklerimizi silebileceğimiz bir makina prototipi geliştiriyor. Basit bir kulaklık tip hissedici ile tüm yaşam kaydımız ( bireysel lakin kozmik değil ) seyredilebilir bir biçimde önümüze üç boyutlu seriliyor. Konu, bu makina ile yaşamlarının en karanlık ve gizli dehlizlerine ulaşan insanlar arasında ilerliyor. Doktorun amacı bir yerde insanların travmatik hayat tıkanıklıklarını açmak. Lakin erken ölümü ile makine sahipsiz kalıyor. Kurgu içsel savaşlar ve esrarlı ölümün çözümlenmesi arasında ilerliyor. Ve enteresan bir sonla noktalanıyor. 

Çok etkilendiğim ve yeniden beynin, bilincin, bütünlüğün içinde kaybolduğum bir heyecan yarattı film bende. Peter Dinklage 'nin oyunculuğu da seyre değer.  Çok kısıtlı mekanlarda geçmesine rağmen görüntü yönetmeni Gregory Middleton ayrıca beni etkiledi. 

Tekrar izlenmeye değer filmlerden. 

yönetmen / mark palansky 
yapım yılı / 2017 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HIM MAS ALLA DELA LUZ / IŞIĞIN ÖTESİNDE OLAN

ALONG with the GODS / Tanrılarla Beraber

JUST LET GO / AFFETMEK