The THIRTEENTH FLOOR / 13. KAT
düşünüyorum öyleyse varım
Descartes in sözüyle açılıyor film ve filmin sonunda sizi getirdiği nokta "var mıyım acaba?" oluyor.
Fuller ve Hall'un 13.katta bulunan şirketleri deneme aşamasında bir simülasyon sistemi geliştirmektedir. Fuller'ın fark ettiği bir şeyi Hall'a söyleyemeden Fuller'in öldürülmesi ile olay polisiye bir havaya bürünse de gidişat farklıdır. Bırakılan gizemli mektup ve buna ulaşılması gerekliliği Hall'ı deneme aşamasındaki simülasyonu kullanmaya zorlar.
13. katta ki bilgisayar sistemi vasıtasıyla 1937'ye yarattıkları simülatif dünyaya sıçrayan Hall gerçeklik kavramı ile boğuşmaya başlar. Şuur, bilinç nakli gibi çalışan sistem, filmde Matrix' i anımsatmaktadır.
her iki dünyadaki kesişmeler, tetiklemeler ve kişiler sanal dünyanın aslında neresi olduğu konusunda sorgulatır. Ve yahut ötesi berisi olmaksızın evrenin kendi de bir ilüzyondan mı ibarettir. sanal sanılan ile gerçeklik zannında yaşananların birbirine karışması, bedensel ve şuursal boyutta iletişim, Hall'unda kendi gerçekliğini sorgulamasına sebeptir.
genel geçer görüş Matrixle aynı yıl vizyona giren filmin hak ettiği değeri görmediği. ben de aynı fikire katılıyorum açıkçası. fazlasıyla gölgede kalmış bir yapım. sürükleyiciliği, çekimi, oyuncuları, senaryosu ve kurgusu ile izlenmeye değer ve yine beyninizi yakmaya aday bir görsel.
yönetmen / josef rusnak
yapım yılı / 1999
Yorumlar
Yorum Gönder