LIMITLESS / LİMİT YOK
kibir
Lucy'den önce çekilmiş aksiyonu güçlü, Bradley Cooper'ın gözleri ve fiziği ile göz doldurduğu film.
Lucy ile benzer bir konuyu işlemiş olsa da ayrıldığı noktalar var elbet. En önemlisi Lucy de kahramanımız beyninin tüm fonksiyonlarını etkinleştirdiğinde ego'dan uzaklaşır, dünyevi alemdeki hiçliğini fark eder. Burada ise tersi bir durumu seyredeceğiz.
Genel olarak amfetamin içerikli uyaranların sonucu olan yüksek özgüven, artan enerji, azalan iştah vb. özelliklerin maksimum düzeyde var olduğu bir ilacı kullanan Eddie Morra'nın hayatı olağanüstü değişir. Beyninin tüm kanalları aktif hale gelir.
Genel olarak amfetamin içerikli uyaranların sonucu olan yüksek özgüven, artan enerji, azalan iştah vb. özelliklerin maksimum düzeyde var olduğu bir ilacı kullanan Eddie Morra'nın hayatı olağanüstü değişir. Beyninin tüm kanalları aktif hale gelir.
Odaklanma, farklı beceriler, pek çok dil bilme, edebiyattan ekonomiye yüksek bilgi ve bunu doğru kullanabilme gücü gibi maksimum potansiyel halleri yaşar ve sefil adlettiği hayatı seçkin ve takdir edilesi bir boyut kazanır. Tüm duyu organları da aşırı gelişmiş bir biçimde algıdadır. Yorulmaz, acıkmaz, sıkılmaz.
İnsanlığın arzuladığı şeylerden biridir beyin kapasitesini artırmak ve neticesinde zahmetsizce dünyevi hedeflere, konfora ulaşmak. Mücadele etmeden, öğrenme becerileri geliştirmeden sadece beyninden akmasını ister.
Bazımızda bu kanal bağlantısı da vardır. Dahi diye adlandırılan insanlar beyinlerinin yüzde bilmem kaçını kullanan insanlar değil bir kanalda üst düzey kozmik bilinçden özel bir konu da bilgi çekebilme yetisindedirler. Mozart yada Tesla ya da Curie. Tek alanda gösterdikleri dahiyane açılımlar ve üretimler beyinlerinin bir alanında ki muazzam yoğunluğun dışavurumudur.
Ancak filmde olduğu gibi her alanda açılan beyin gücü dev bir kibri de peşinden getiriyor. Tanrılaşmaya başlayan ve her şey'e muktedir olduğunu içselleştiren insanın yaratacağı büyük tehlikeyi film çok gözümüze sokmadan hatta sanki özenilecek bir durummuşcasına veriyor. Seyredenin algısıyla ilintili tabi. Kimimize muazzam ve özenilesi gelen bu durum kimimiz için tehlikeye davetiye.
Bu tip yapay bileşkenlerle kontrolü ele alma güdüsüyle hareket edecek olan insan, ancak insanlığın sonu olacaktır. Yaradan yarattığını aczleri, yeterlilikleri ile yaratıyor ve o yüzden insan insana bırakılamayacak kadar tehlikeli. Hepimiz bizlerde var olan farklılıkları beslemek ve değerini bilerek en üst halini yaşatmakla, değişip dönüşmekle mükellefiz. Sistem hepimizin filmdeki gibi var olmamızı isteseydi elbet öyle yaratılabilirdik ve o zaman bu kaosun içinde ki bu düzen olmazdı.
Filmin ironisi her ne kadar insanların özeneceği ve ulaşmak isteyeceği bir ilaç olsa da sonucu bir nevi iflasa yol açması. Kullanımının sonunun ölümcül olması.
Finalde Morra artık ilacı kullanmasına gerek kalmadığını, snapslerinin bağlarındaki kuvvetin olağanüstülüğünü koruduğunu söylese de müstehsi gülüşü ile bıraktığı açık kapı filmin sonuna ayrı bir gülümseyiş bırakıyor.
The Illusionist filmindeki bütünlüğü ve görsel, kurgusal başarıyı maalesef bu filmde yakalayamamış Neil Burger. Cooper'a eşlik eden Robert de Niro ise ayrı bir keyf.
yönetmen / neil burger
yapım yılı / 2011
Yorumlar
Yorum Gönder