TWO PAPA / İKİ PAPA
değişim
266. Papa Jorge Mario Bergoglio.
Katolik dünyasının son ruhani lideri 2013'de seçildiğinde pek çok ilk gerçekleşmişti. Halen de bu ilkler süregelmekte.
700 yıl sonra Vatikanda bir papa ölmeden görevinden istifa etmiş ve Bergoglio seçilerek Franciscus adını alarak papa olmuştu.
İlk kez Avrupa dışından bir kardinal papa seçildiğinden tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı. 25 yıl papalık yapan II. John Paul'un ardından gelen alman XVI. Benedıctus da evet hem ilgi çekmiş hem tartışılmıştı ama Bergoglio daha ilk geceden kıta dışından oluşu ile bakışları toplamıştı.
Papalık tarihinde ilk kez kullanılan bir isimi Franciscus'yu seçmişti. Daha ilk günden mütevazi giyim ve yaşam tarzını hissettirmişti.
İlk cizvit papazıydı. ( Cizvit tarikatı hristiyanlığın misyonerlik ve eğitim alanına yönelmiş tarikatıdır.)
Ve ilk kez son üçyüzyıldır ilan edilen aziz sayısından fazlasını ilk görev yılında ilan etmiştir.
Dahası ilk kez bir papa, daha ilk üç dört ayda son derece radikal söylemlerle dikkat çekmeye başlamıştı. II.Jean Paul'un son derece sessiz geçirdiği son yıllarının gölgesinde Vatikan muhafazakarlığını ve sessizliğini sürdürmüş yerine gelen XVI. Benedıctus da gelenekselci ve sert tavırları ile kilise içinde örttüğü hatalarla, büyük sarsıntıların başlangıcı olmuştu. Ancak çocuklara yönelik cinsel istismar davaları ayyuka çıktığından filmde gösterilmeyen ama XVI. Benedıctus'un kardinallerin dokunulmazlığını kaldırışı büyük olay olmuştu.
Filmin senaryosu, tanıdık ve çok başarılı senaryoların sahibi Antony Mac Carten. The Theory of Everyting, Darkest Hour, Bohemian Rhapsody gibi Oscarlık filmlerin biyografi ustası Carten. Rüştünü ispatladığından olsa bu hassas ve derin konuyu belgesel boyutunda ama film tadında gerçekleştirmiş.
Film tamamen gerçek tarihsel akışı ve olayları anlatsa da elbette filmdeki gibi bir hasbıhallık söz konusu değil. Bu Carten'ın hayal gücüyle yarattığı hikaye olsa da fikirler, olan biten, geleneksel kurallar ve özgün hayat hikayeleri doğru. Vatikanın onayı izni olmadan bu tip bir filmin yapılamayacağını öngörür isek dünyanın değişimini ve "güdüleme din anlayışının" artık para etmediğini Vatikan da farkında olmalı. XVI. Benedıctus gibi geleneğe ve katı katolik kurallara bağlı bir liderin Franciscus gibi hümanist ve kilisenin otoritesini sarsacak kişiliği ile 1.2 milyar insanın dini lideri olmasına çok da hoş bakmadığını düşünüyorum. Zaten film içinde buna dair bir cümlesi de geçiyor :) Bergoglio'nun seçilme ihtimali sebebiyle bir türlü istifa edemediğini itiraf ediyor. Film bu açıdan çok iyimser olsa da gerçeğin böyle olmadığı aşikar. Hatta günümüzde pek çok kardinalinde Franciscus'un bu radikal hallerinden hoşnut olmadığı, saklanan bir durum değil.
Ülkemizde çok dikkat edilmese de Katolik dünyada 6 yıldır fırtınalar kopuyor. Değişim sarsıcı ve tevhid bilinciyle geliyor bu İsevi dünyada.
Benim idrakime göre de dünyanın bu en güçlü, nüfuslu ve kalabalık toplumunda dahi kırılmaların başlaması Yaradanın ilahi planının bir parçası. Hristiyan dünyanın bu en tutucu mezhebi ve lideri dünyanın dinlere ve sisteme olan bakışını yumuşatıp değiştirme yolunda.
Yasaklarla, yalanlarla, cezalarla ve korkuyla idare etmeye çalıştıkları din kisvesi ile toplumları kontrol ettikleri dünya çatırdıyor. ( aynı kontrol islam dünyası için de geçerli elbet ) ve film adeta yüzyıllardan ve toplumlardan günah çıkartır gibi üstelik bir de dostluk armonisi ile bağladığı bir örgü ile dünyaya mesaj veriyor.
Vatikan artık gerçekten can çekişiyor ve değişimi kabul etmek zorunda ki kendisiyle de barışmaya çalışıyor. Film en azından bu yüzden servis ediliyor hissi verdi bana. "Değişim ödün vermektir" diyor XVI. Benedıctus. Franciscus ise değişimin ihtiyaçtan doğduğunu ve dinamizminden dem vuruyor.
Evet biraz fazla papalık irdelemesi yaptım sanki :) Film ise genel olarak çok güzel.
- İki papanın Sistine şapelinde ki karşılıklı günah çıkarma sahnesi çok vurucu. Franciscus kendi günahları ile yüzleşirken XVI. Benedıctus sanki kilisenin tüm geçmiş günahlarından arınmaya çalışıyor. Ve bu sahnede ki sohbet, Tevbe Suresi 9.11. ayetleri ile öyle güzel bire bir örtüşüyor ki." Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize günah işleyip tövbe edecek kullar yaratırdı". Papa da olsa günah işlenebileceğini ve meselenin tövbe etmek olduğundan bahsediyorlar.
- Her ikisi de Tanrı'nın sesini zaman zaman duymadıklarından işaretleri okuyamadıklarından öyle içten ve insansı bahsediyorlar ki Franciscus'nun " Yaradanı bugün duymuyorum vaaz için anlatacak bir şeyim yok" dediği duygu dolu ve gerçek! an.
- Keza özellikle pizza yeme, futbol seyretme ve saraydaki yemek, Sistine şapeli sahneleri çok insansı. Ruhani mertebeli insanları sanki dünyevi hiç bir şey ile ilgilenmez sanıyoruz ve korkunç bir hataya düşüyoruz. Oysa sistemde her şey dengede. Tıpkı Muhammedin dengeli ve eşsiz hayatı gibi kim olursak olalım ruhu ve maddeyi, özü ve varlığı dengelediğimizde geliyor iç huzur ve her türlü güzellik. Hakikat için ilimin yetmediğini özünü duymanın gerekliliğini ve açmazını anlatıyor papalar.
İki insanın bu öz eleştiri ve sistemi irdeleme anlatısının günümüz liderleri ile yapılması, seyre konulması , çok keyifli olmuş. İnanç, hakikat, iman, toplumsal ve bireysel arayışları teolotik dille tatlı tatlı irdeleme sahneleri hatta esprilerle süslemeleri gerçekliğinin boyutunu artırıyor.
2014 de Franciscus Türkiye'ye yine diğer birleştirici papalar gibi 30 kasım da gelmişti. Ve bu hareketi ile de ortodoks ve katolik dünyasını, barıştırma birleştirme adımını samimi olarak devam ettirdi. 30 kasım ortodokların Aziz Andreas yortusu ve malum başpiskoposluk İstanbul fenerde. Bartelomeus Franciscus'yu yalnız bırakmadan aynı barış tohumlarını devam ettirdiğini hissettirdi.
266. Papa Jorge Mario Bergoglio. Papa Franciscus.
Arjantinli.
Her ne kadar italyan göçmen bir ailenin çocuğu olsa da Arjantin doğumlu. Arjantinde insanlar 2 şeyi mutlaka yapar ve bilirler.
Futbol ve tango.
Bu beni ayrıca gülümsetmişti Franciscus'un ilk beyanlarını duyduğumda. Futbol birliğin, tango bir olmanın ruhuydu. Ve Bergoglio ikisini de damarlarında yaşıyor sistemin bir ve tek ve bütün içinde olduğunun bilinciyle dünyaya yeni vahdet tohumları atıyor belki de kimbilir.
yönetmen / fernando meirelles
yapım yılı / 2019
Yorumlar
Yorum Gönder